Doğru tanı, tedavinin başarısında en önemli adımdır…
Osteoartrit, eklemlerin kıkırdak dokusunun yavaş yavaş yıpranması ve dejenerasyonuyla karakterize bir hastalıktır. Kıkırdak, eklem yüzeylerini kaplayan, sürtünmeyi azaltan ve darbelere karşı koruyucu bir dokudur. Osteoartrit geliştikçe, kıkırdağın elastikiyeti azalır, incelir, yüzeyi düzensizleşir, aşınır ve zamanla tamamen kaybolabilir. Bu durum, eklem yüzeylerinin birbirine sürtünmesine ve eklemlerde hassasiyet, ağrı, sertlik, şişlik ve hareket kısıtlamalarına neden olur.
Osteoartrit belirtileri:
Osteoartrit yaşlanma, genetik faktörler, aşırı kilo, tekrarlayan eklem yaralanmaları, vücut dengesindeki bozukluklar ve metabolik hastalıklar gibi çeşitli risk faktörleriyle ilişkilidir.
En sık etkilenen eklemler diz, kalça ve omurga eklemleridir.
Osteoartrit, kronik bir durumdur ve tamamen iyileşmez. Tedavi semptomları hafifletmeyi ve hastanın yaşam kalitesini artırmayı amaçlar.
Erken dönem tedavi yöntemleri arasında egzersiz, kilo kontrolü, antiinflamatuar ağrı kesici ilaçlar, fizik tedavi, eklem içine yapılan enjeksiyonlar (ör. kortikosteroidler veya hyaluronik asit) yer alır. Ancak, ileri vakalarda genellikle girişimsel algolojik tedaviler uygulanır. Bu hastalarda eklem içine uygulanan sterodi enjeksiyonları, kök hücre tedavileri, eklemin ağrıya neden olan sinirlerinin radyofrekans tedavisi kullanılarak duyarsızlaştırılması çok etkili ve uzun süre rahatlama sağlayan seçenekleridir. Bunların etkisiz kaldığı diz ve kalça osteoartritlerinde protez cerrahisi gerekebilir.